Ana içeriğe atla

Nitelikli

BİZ BU ÜLKEDE ÇOK ŞEY ÖĞRENDİK

Bu blogu açarken kendi kendime çerçeveler çizdim. Mesela diyet önerileri içermeyecekti ya da yazılar asla Kanada günlüğü gibi olmayacaktı. Ancak insanın yaşamı, yeme alışkanlıkları ve hatta hastalıkları bile yaşadığı yere göre şekillenince ister istemez arada kaçamak olabiliyor. Bu kaçamak kaçınılmazdı zira bugün kızımla Kanada'daki 365. günümüz. TORONTO TORONTO PEARSON HAVAALANI ARALIK 2016 Yola tam 1 sene önce bugün, o zaman 6 yaşında olan kızım ve ben, planlarımız, umutlarımız, kaygılarımız ve azıcık gözyaşımız ama çokça amazon dişisi endamındaki cesaretimizle yola çıktık. Kızım adına konuşmam gerekirse, o üstüne düşenin çok daha fazlasını yaptı bu bir sene içerisinde. "Ya Türkiye'ye dönelim diye tutturursa, ya temel düzeydeki İngilizcesiyle arkadaş edinmekte zorlanırsa, soğuk havalarda ne yaparız ki, okulunda sene kaybı olur mu ki" derken; aradan geçen kısacık 1 seneye baktığımda, daha önce Türkiye'de hiç deneyimlemediği halde buz paten...

Vejetaryen Olmadan Olmaz mı Bu İşler?



Hocam yogaya başladık eti bırakmak zorunda mıyız? Ne zaman yeni bir grupla çalışmaya başlasam ilk sorulan sorulardan biridir bu. Et tüketimini kesmek kesmemek başka bir yazı konusu. Ondan önce buzdolabınızda çürümeye yüz tutmuş ve hatta rengini kaybetmeye başlamış ne varsa atın . Bu besinlerdeki Prana yapısı azalmıştır ve faydasından çok zararı vardır.

Doğru egzersiz, doğru nefes, doğru beslenmek, doğru diyet... Liste uzar da uzar. Nedir bunun doğrusu? Her gün farklı makaleler, farklı fikirler çarpışırken, beslenme uzmanları bile aralarında hemfikir olamamışken...
Doğru beslenmenin anahtarını bulma işini şimdilik bir kenara koyalım. Çok kısa bir süre. (Öyle tek bir anahtar da yok maalesef)

Nasıl ve ne şekilde yiyeceğimize bakalım ilk önce. 

Yogik yaklaşıma göre besin maddelerinin içinde Prana yani "yaşam enerjisi" vardır.
Besinler bedenimizin benzini ise eğer, besinlerimizin doğal olmaları yani "Prana"larının yüksek olması gerekiyor. Çünkü tükettiğimiz gıdalar fizyolojimizi de psikolojimizi de etkiliyor.

                                   NE TÜKETECEĞİZ?

 Öncelikle yoganın çilekeşlik ve kalın çerçevelerle çizilmiş bir kurallar yığını olmadığını hatırlamak gerekiyor. Yoga; denetim altına almaktır, dengedir.

Yoga, "denge" diyorsa, dengeli olmak şartıyla Sattvik ağırlıklı beslenmek en ideali.
Nedir bu sattvik besinler?
Sattva, duyarlı kuvvet demektir. Saflığı, açık bilinci, nihai mutluluğu temsil eder. Meyve, sebze, tahıllar, kuru yemişler, kuru baklagiller, süt ürünleri (yoğurt, tereyağı) gibi besinler hafif, yatıştırıcı, sindirimi kolay yiyeceklerdir ve sattvik gruba dahildir. Süt demişken; süt tüketimi de çok ciddiye alınması gereken bir apayrı bir konu. Onu da başka bir yazıda muhakkak konuşalım. Konuyu dağıtmadan tek bir şey söylemeliyim ki hatırı sayılır bir süredir kızıma inek sütü içirmiyorum.

Doğal, taze, baharatsız, işlenmemiş, kimyasal değişime uğramamış ve tam besinlerden oluşan  vejetaryen bir beslenme düzeni Sattvik bir beslenmedir. 
Yediğiniz her şeyin enerjisini ve bilgisini alırsınız.

Hayvanın korku bilgisini almak, düzenli et tüketmek insanı saldırganlaştırabilir. Çünkü kesilmeden önce hayvanın salgıladığı adrenalin ete karışır. Bunun yanı sıra et, sindirimi çok uzun süren bir gıdadır. Bu nedenle sindirim sistemini yorar. Sindirim sistemi eti öğütmekle meşgulken toksik maddeler ürer.

Sattvik beslenmek adına vejetaryen mi olmalıyız? 


Olsak iyi olur.

Ama "denge" ve "denetim altına almak" kuralını hatırlarsak; tofuya, soya ürünlerine mahkum! olmak size eziyet gelecekse, en azından et tüketimini haftada bire indirebilirsiniz.

                              NASIL TÜKETECEĞİZ?

 Prana enerjisini kaybetmemesi için sattvik besinler çok ateşte kalmamalı ve hatta mümkünse çiğ tüketilmelidirler. Meyveleri de kabuğuyla yemeliyiz diyeceğim ama dilim varmıyor. Zira tarım ilaçlarının kullanımının özellikle ülkemizde çok kontrollü olduğu söylenemez.

Besinler yavaş ve çok çiğnenmeli ve mümkünse sadece yediğimiz şeye odaklanmalıyız. Bir elimizde android telefonumuz diğer elimizde çatal... Olmaz... Olur da hakkını veremeyiz...
Düzenli saatlerde yemeli, acıkıldığında ara öğünleri doğal yollarla kurutulmuş yemiş ve meyvelerle desteklemeliyiz.
Aşırı beslenme sindirim sistemini yorar. Bu nedenle mideyi çok doldurmamak ve sindirim sisteminin çalışabilmek için yaşam enerjimizden çalmasını engellemek gerekiyor.
Tıpkı meditasyonda olduğu gibi, yemek yerken de dik oturmak çok önemli. Zira Prana dikey konumda çalışır.

Hastalıklardan özgürleşmek ve bilinci yükseltmek için sattvik beslenmeyi hayatımızın parçası haline getirmeliyiz.

google-site-verification: googlec4554302dbe0111b.html

Yorumlar

Popüler Yayınlar